İhsan Oktay Anar'ın 'Telefon Melefon Yok' adlı eseri, yazarın kendine özgü fantastik ve tarihi kurgu anlayışını sergilediği, okurları hem eğlendiren hem de düşündüren bir romandır. Kitap, Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde geçen ve teknolojinin henüz hayatımıza tam olarak entegre olmadığı bir zaman diliminde, bir grup karakterin etrafında dönen olayları konu alır. Romanın ana teması, iletişimin ve bilginin yayılmasının o dönemdeki zorlukları ve bunun insan ilişkileri üzerindeki etkisidir. 'Telefon Melefon Yok'ta Anar, fantastik öğeleri tarihi gerçeklerle ustaca harmanlayarak, okuyucuya hem tanıdık hem de yabancı bir dünya sunar. Karakterlerin diyalogları, dönemin dilini ve mizah anlayışını yansıtırken, olay örgüsü beklenmedik dönüşlerle okuyucuyu sürekli tetikte tutar. Kitapta öne çıkan bir diğer tema ise bilgiye ulaşmanın ve onu paylaşmanın değeri, aynı zamanda bu süreçteki yanlış anlaşılmalar ve bunların yol açabileceği komik veya trajik sonuçlardır. Hedef okur kitlesi, genellikle fantastik edebiyatı, tarihi romanları ve mizahi anlatıları seven, aynı zamanda derinlemesine karakter analizleri ve toplumsal yorumlar içeren eserlere ilgi duyan okuyuculardır. İhsan Oktay Anar'ın diğer eserleri gibi, 'Telefon Melefon Yok' da okuyucuyu hem eğlendiren hem de üzerinde düşünmeye sevk eden bir yapıya sahiptir. Benzer eserler arasında, tarihi atmosferi ve fantastik öğeleri başarıyla birleştiren diğer Türk yazarların romanları veya fantastik öğelerle zenginleştirilmiş tarihi kurgular sayılabilir. Anar'ın kendine has üslubu, bu türde onu özgün kılan önemli bir unsurdur.

İhsan Oktay Anar, Türk edebiyatının önde gelen fantastik ve tarihi kurgu yazarlarından biridir. 1960 yılında Ankara'da doğan Anar, eğitimini Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde tamamlamıştır. Yazarlık kariyerine 'Yedi Kapılı Koca Saray' adlı eseriyle başlayan Anar, kısa sürede kendine özgü üslubu ve fantastik dünyalarıyla dikkat çekmiştir. Onun eserleri genellikle Osmanlı İmparatorluğu'nun farklı dönemlerinde geçer ve tarihi gerçekleri fantastik öğelerle harmanlayarak okuyucuya benzersiz bir deneyim sunar. Anar'ın üslubu, zengin kelime dağarcığı, bol metafor kullanımı, ironi ve mizah ile karakterize edilir. Karakterlerinin diyalogları canlı, akıcı ve dönemin ruhunu yansıtan bir yapıdadır. Tarihi olayları ve kültürel unsurları ustaca kullanarak, okuyucuyu adeta o dönemin içine çeker. Önemli eserleri arasında 'Yedi Kapılı Koca Saray', 'Efrasiyab'ın Hikayeleri', 'Amat', 'Kıyamet Yorgunları', 'Uykuların Doğusu' ve 'Tuzla Buz' gibi romanlar bulunur. Bu eserler, fantastik kurgunun yanı sıra felsefi derinlikleri ve toplumsal eleştirileriyle de öne çıkar. Anar, eserlerinde genellikle Doğu ve Batı kültürlerinin kesişim noktalarını, gelenek ile modernlik arasındaki çatışmaları ve insanın varoluşsal sorgulamalarını ele alır. Bugüne kadar herhangi bir büyük edebiyat ödülü almamış olsa da, eserleri geniş bir okuyucu kitlesi tarafından sevilmekte ve takdir edilmektedir. Anar'ın eserleri, Türk edebiyatında fantastik türün gelişimine önemli katkılar sağlamıştır ve onun kendine özgü anlatım biçimi, onu çağdaş Türk yazarları arasında özel bir yere oturtmaktadır. Onun dönem olarak odaklandığı Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemleri ve öncesi, hem tarihi zenginliği hem de kültürel çeşitliliği ile Anar'ın anlatılarına derinlik katmaktadır.