Memduh Şevket Esendal'ın "Kızıma Mektuplar" adlı eseri, yazarın zengin edebi kişiliğinin ve yaşam felsefesinin yansıdığı, okuyucuya derin izler bırakan bir başyapıttır. Bu eser, Esendal'ın tüm eserleri içinde önemli bir yere sahiptir ve onun edebi mirasının anlaşılması için kilit bir kaynaktır. Kitap, yazarın kızına yazdığı mektuplardan oluşur ve bu mektuplar aracılığıyla hayata, insan ilişkilerine, sanata ve edebiyata dair düşüncelerini aktarır. Eserin ana teması, sevgi, şefkat, anlayış ve hoşgörüdür. Esendal, kızına yazdığı mektuplarda, hayatın zorluklarına karşı nasıl bir duruş sergilenmesi gerektiğini, insanlarla sağlıklı ilişkiler kurmanın yollarını ve sanata duyulan tutkuyu anlatır. Kitap, aynı zamanda, yazarın kendi iç dünyasına ve yaşam tecrübelerine de bir pencere açar. Esendal, mektuplarında, kendi çocukluğundan, ailesinden, arkadaşlıklarından ve yaşadığı dönemden kesitler sunar. Bu sayede okuyucu, yazarın kişiliğini ve dünya görüşünü daha yakından tanıma fırsatı bulur. "Kızıma Mektuplar", sadece bir baba-kız arasındaki ilişkiyi değil, aynı zamanda bir yazarın düşüncelerini, duygularını ve yaşam felsefesini de yansıtır. Eserin hedef okur kitlesi, her yaştan ve her kesimden insandır. Özellikle, hayata farklı bir pencereden bakmak, insan ilişkilerini anlamak ve edebiyatın büyülü dünyasına yolculuk yapmak isteyenler için idealdir. Kitap, aynı zamanda, genç okurlar için bir rehber niteliğindedir. Onlara, hayatın anlamını, değerlerini ve güzelliklerini keşfetmeleri konusunda ilham verir. Esendal'ın üslubu, sade, akıcı ve samimidir. Bu sayede, okuyucu, eserle kolayca bağ kurar ve yazarın düşüncelerini anlar. Kitapta, edebi sanatlara ve ince nüktelere de yer verilir. Bu da eserin okuma zevkini artırır ve okuyucuyu düşünmeye teşvik eder. "Kızıma Mektuplar" ile benzer temaları işleyen eserler arasında, baba-çocuk ilişkisini konu alan diğer mektup türündeki yapıtlar ve hayat dersleri veren kişisel gelişim kitapları sayılabilir. Ayrıca, Esendal'ın diğer eserleri de bu kitapla benzer bir edebi tat sunar. Örneğin, "Otlakçı", "Vassaf Bey" ve "Mirastan Geri Kalanlar" gibi eserler, Esendal'ın dünya görüşünü ve edebi yeteneğini yansıtan önemli yapıtlarıdır.

Memduh Şevket Esendal, 1883 yılında Çorlu'da doğmuş, Türk öykücülüğünün ve modern Türk edebiyatının önemli temsilcilerinden biridir. Esendal, yaşamı boyunca çeşitli görevlerde bulunmuş, diplomatlık yapmış ve siyasetle ilgilenmiştir. Ancak, onun en büyük başarısı, edebiyat alanında ortaya koyduğu eserlerdir. Esendal'ın yazım üslubu, sadeliği, açıklığı ve gözlem gücüyle öne çıkar. Olayları ve insanları, karmaşıklaştırmadan, yalın bir dille anlatır. Eserlerinde, genellikle, sıradan insanların yaşamlarını, onların duygularını, düşüncelerini ve ilişkilerini konu edinir. Esendal, Türk öykücülüğüne önemli katkılarda bulunmuş, özellikle durum öyküsü (çehre öyküsü) tarzının öncülerinden olmuştur. Onun öyküleri, Türk toplumunun farklı kesimlerinden insanları ve onların yaşamlarını yansıtır. Esendal'ın başlıca eserleri arasında, "Otlakçı", "Vassaf Bey", "Mirastan Geri Kalanlar", "Keçi", "Gövde", "Ağaçkakanlar" ve "Kızıma Mektuplar" sayılabilir. Bu eserler, Türk edebiyatının klasikleri arasında yer alır ve hala büyük bir ilgiyle okunmaktadır. Esendal, eserleriyle birçok ödüle layık görülmüş ve Türk edebiyatına yaptığı katkılardan dolayı saygıdeğer bir yazar olarak kabul edilmiştir. Memduh Şevket Esendal, yaşadığı dönemde, Türkiye'nin sosyal ve siyasi hayatında önemli değişimlerin yaşandığı bir süreçte eserler vermiştir. Onun eserleri, o dönemin insanlarının yaşam tarzlarını, değerlerini ve sorunlarını yansıtır. Esendal, aynı zamanda, Cumhuriyet dönemi Türk aydınlarının ve yazarlarının önemli bir temsilcisi olarak kabul edilir. Onun eserleri, günümüzde de okunmaya ve üzerine araştırmalar yapılmaya devam etmektedir.