Kaktüsler de Çiçek Açar, Songül Ünsal'ın duygusal derinliği ve insani ilişkileri merkeze alan etkileyici bir romanıdır. Kitap, Anadolu'nun küçük bir kasabasında yaşayan bir ailenin hikayesini anlatır. Ana karakterimiz Ayşe, zorlu hayat koşullarına rağmen umudunu yitirmeyen, kaktüsler gibi dikenli ama içten içe çiçek açmaya hazır bir kadındır. Ayşe'nin hayatı, çocukluğundan beri süren ailevi sorunlarla şekillenmiştir. Babasının erken ölümü, annesinin yeniden evlenmesi ve üvey babasıyla yaşadığı çatışmalar, Ayşe'yi erken yaşta sorumluluk almaya iter. Kasabanın geleneksel yapısı içinde kadın olarak karşılaştığı baskılar, evlilik ve aile kurma beklentileriyle boğuşurken, içindeki özgürlük arayışı onu zorlu bir yolculuğa çıkarır. Roman, Ayşe'nin kasabadan büyük şehre göçünü, orada karşılaştığı zorlukları ve nihayetinde kendi kimliğini bulma mücadelesini detaylı bir şekilde işler. Hikaye, flashback'ler ve iç monologlarla zenginleştirilmiş olup, okuyucuyu Ayşe'nin zihinsel dünyasına derinlemesine sokar. Kitabın temaları oldukça çeşitlidir. Öncelikle, kadınların toplumsal rollerindeki çelişkiler ve cinsiyet eşitsizliği ön plandadır. Ayşe'nin hikayesi üzerinden, Anadolu kadınının sessiz çığlıkları, fedakarlıkları ve bastırılmış hayalleri dile getirilir. Umudun ve direncin gücü, kaktüs metaforuyla sembolize edilir; tıpkı kaktüslerin çöllerde bile çiçek açması gibi, en zor koşullarda bile insan ruhu filizlenir. Aşk teması da önemlidir; Ayşe'nin platonik aşkı ve evliliğindeki hayal kırıklıkları, duygusal karmaşayı yansıtır. Aile bağları, nesiller arası çatışmalar ve göçün getirdiği kültürel şoklar da romanın dokusunu oluşturur. Yazar, bu temaları gerçekçi bir dille işleyerek, okuyucuya empati kurma fırsatı verir. Hedef okur kitlesi, özellikle kadın okuyucular ve toplumsal meselelere duyarlı bireylerdir. 25-55 yaş arası, edebiyata ilgi duyan, kendi hayatlarında benzer mücadeleler vermiş kişiler için idealdir. Roman, duygusal derinliğiyle genç yetişkinlerden olgun okuyuculara kadar geniş bir yelpazeye hitap eder. Benzer kitaplar arasında, Elif Şafak'ın 'Aşk' romanı gibi kadın odaklı hikayeler, Ayşe Kulin'in 'Adı: Aylin' gibi biyografik kurgular ve Perihan Mağden'in eserlerindeki toplumsal eleştiriler yer alır. Ayrıca, Latife Tekin'in 'Sevgili Arsız Ölüm'ü, Anadolu kadınının mücadelesini benzer bir tonda işler. Kaktüsler de Çiçek Açar, okuduktan sonra insanı düşündüren, duygusal bir katarsis sağlayan bir eser olup, Türk edebiyatında kadın yazarların sesini güçlendiren önemli bir yer tutar. Hikayenin doruk noktasında, Ayşe'nin kasabaya dönüşü ve ailesiyle yüzleşmesi, kitabın en etkileyici sahnelerinden biridir. Burada, geçmişin yaraları sarılırken, gelecek için yeni bir umut doğar. Yazarın betimlemeleri, kasabanın tozlu sokaklarını, kaktüs tarlalarını ve Ayşe'nin iç dünyasını canlı bir şekilde resmeder. Romanın dili akıcı ve şiirsel unsurlarla bezelidir, bu da okuyucuyu sayfaları hızla çevirmeye teşvik eder. Toplumsal eleştirisi, didaktik olmadan doğal bir akışla verilir; örneğin, Ayşe'nin eğitim alma hayali üzerinden, kırsal kesimdeki fırsat eşitsizliği vurgulanır. Kitap, toplamda 350 sayfa civarında olup, bölümler halinde ilerler ve her bölüm bir kaktüs çiçeğinin açılışını simgeler. Sonuç olarak, Kaktüsler de Çiçek Açar, direnç ve yenilenme üzerine kurulu bir başyapıt olup, her okuyucuya kendi hayatından bir parça buldurur.

Songül Ünsal, 1975 yılında Ankara'da doğmuş bir Türk yazar ve eğitimcidir. Çocukluğu Anadolu'nun çeşitli kasabalarında geçmiş, bu da eserlerinde kırsal hayatın izlerini belirgin kılmıştır. Ankara Üniversitesi'nde edebiyat eğitimi aldıktan sonra, öğretmenlik mesleğine adım atmış, ancak yazma tutkusunu bırakmamıştır. İlk öyküleri 1990'ların sonunda yerel dergilerde yayımlanmış, 2005'te ilk romanı 'Gölgelerin Dansı' ile dikkat çekmiştir. Songül Ünsal, kadın hakları ve toplumsal cinsiyet rolleri üzerine odaklanan bir yazar olarak tanınır. Üslubu, gerçekçi ve duygusal bir tonda olup, iç monologları ve betimlemeleriyle okuyucuyu karakterlerin ruhuna yaklaştırır. Dili sade ama etkileyicidir; Anadolu ağzını modern Türkçe ile harmanlayarak otantik bir hava yaratır. Eserlerinde melankoli ve umut dengesi ön plandadır, bu da okuyucuda derin bir etki bırakır. Önemli eserleri arasında 'Kaktüsler de Çiçek Açar' (2012), 'Yalnızlığın Şarkısı' (2015) ve 'Kadınların Fısıltısı' (2018) sayılabilir. 'Kaktüsler de Çiçek Açar', yazarın en çok satan kitabı olup, kadın mücadelesini metaforik bir dille anlatır. Ödüller açısından, 2013'te Türkiye Yazarlar Birliği Roman Ödülü'nü kazanmış, 2016'da da Kadın Yazarlar Derneği'nden onur ödülü almıştır. Dönemi, 2000'lerin başından günümüze uzanır; post-modern Türk edebiyatının bir parçası olarak, feminist temaları geleneksel hikaye anlatımıyla birleştirir. Ünsal, yazma dışında seminerler vererek kadınların edebiyata katılımını teşvik eder. Biyografisi, kendi hayat deneyimlerinden beslenir; evliliği ve anneliği, eserlerindeki aile dinamiklerini şekillendirir. Songül Ünsal, Türk edebiyatında yükselen bir ses olup, eserleri birden fazla dile çevrilmiştir.