Ücretsiz PDF Kitap İndir

Telefon Melefon Yok Kitabı İnceleme

Kitap Hakkında Bilgiler

Telefon Melefon Yok, Türkiye’de cep telefonlarının hâkim olmaya başladığı ilk yıllarda yazılmış, teknolojik bağımlılığı mizahi bir dille eleştiren otobiyografik-araştırma türünün çok sesli örneği olarak kabul edilir. Kitap, yazarın kendi üç yıllık "akılsız telefon" deneyimini, sokak röportajlarını, tarihsel kronikleri ve felsefi düşünce notlarını bir araya getirir; böylece kronolojik bir anlatıdan çok, "iletişimsizliğin iletişimini" kurar. Eserin merkezinde, her bölüm başlığını oluşturan 41 adet kısa deneme yer alır: "Pusulalı Patates Kızartması", "SMS’i Olanın Cennet Amaçlı Kullanım Kılavuzu", "Zildin Kırkbirinci Hali" gibi absürt başlıklar, okuru bir anda günlük hayattaki mikro dokunulmazlıklarımıza götürür. Yazar, cep telefonu kullanmadan geçirdiği günlerin notlarını tutarken İstanbul’da toplu taşıma araçlarında yaptığı gizli gözlemlerle, Anadolu kasabalarında kurduğu "çan kulesi istasyonları"yla ve hatta bir dönem posta güvercinleriyle mektuplaşan küçük bir köyün son örneklerini inceleyerek teknolojinin kolonileştirici etkisini hem bireysel hem toplumsal düzlemde irdeler. Kitabın en çarpıcı yönü, 2003’te basıldığında çok az kişi tarafından anlaşılmasıydı; ancak 2010’lu yıllarda dijital detoks akımının yükselişiyle birlikte "kehanet" gibi okunmaya başlandı. Eser, Türkçede ilk kez "akıllı aygıt" kavramını tırnak içinde kullanan metin olma özelliği taşır; ayrıca her baskısında kitabın sonunda yer alan boş "sinyal almayan" sayfalar, okurun kendi "çekim günlüğünü" tutmasına olanak tanır. Basım hikâyeleri de ilginçtir: İlk baskı yalnızca 500 adet yapılmış, ikinci baskıya kadar olan süreçte yazarın imzasız nüshaları sahaflarda altın değerinde işlem görmüştür. Günümüzde hem dijital hakimiyet eleştirileri hem de nostaljik iletişim araçlarına duyulan özlem nedeniyle üniversitelerde medya okuryazarlığı derslerinde zorunlu kaynak olarak okutulmaktadır.

Yazarı Hakkında Bilgiler

Telefon Melefon Yok’un yazarı Fırat P. Çınar, 1976 Adana doğumludur; kendisini "taşeron göçebe" olarak tanımlar çünkü çocukluğunu ailesinin inşaat şantiyelerinde geçirmiştir. İlk şiirlerini 12 yaşındayken Çukurova’daki baraj inşaatlarının duvarlarına karalamış, liseyi dışarıdan bitirip İstanbul Teknik Üniversitesi’nde Jeodezi yüksek lisansı yapmıştır; bu teknik altyapı, kitabında anlattığı "kule triangülasyonu" bölümlerine ilham vermiştir. 1999 depreminden sonra İstanbul’u terk ederek Kastamonu’nun küçük bir köyüne yerleşmiş, burada üç yıl boyunca ne televizyon ne de telefon kullanarak yaşadığı deneyimi dünyaya duyurmuştur. Yazınsal üretimine 2000’li yılların başında küçük öykülerle başlamış; ancak medya dünyasına ilk kez 2003’te yayımladığı bu kitapla adım atmıştır. Çınar, sonraki yıllarda hiçbir e-kitap platformunda yer almayı reddetmiş, halk kütüphanelerini dolaşarak elden imza günleri düzenlemiştir. 2011’de kurduğu "Sinyalizma Enstitüsü"yle birlikte teknoloji bağımlılığı üzerine atölyeler yürütmekte, her yaz Bozcaada’da "tuşesiz kamp" adını verdiği dijital detoks programını gönüllülerle sürdürmektedir. Yazar, medya görünürlüğünden kaçınmasıyla tanınır; verdiği nadir röportajlarda yüzünü göstermez, sesini boğuk bir filtreyle yayınlatır. Kendisine ait tek fotoğraf, 2004 tarihli kitabın arka kapağında yer alan gölgesidir. Bugüne dek yayımlanmış başka bir kitabı yoktur; fakat elyazmasıyla çoğaltılan "mavi defter"leri İstanbul ve Anadolu sahaflarında koleksiyonerler tarafından yüksek meblağlara alınıp satılmaktadır. Yaşamını kendi ifadesiyle "taşeronluktan kalan birikmiş demirbaş mirasla" sürdüren Çınar, halen Kastamonu’daki ormanlık alanda, güneş paneli olmayan bir kulübede yaşamakta ve yalnızca mevsimlik tarım işlerinde çalışarak ayakta kalmaktadır.

Telefon Melefon Yok PDF İndirme Linki Oluşturuluyor...

Oluşturma işlemi başlatılıyor...